Bu yazıyı yazarken umutla dolmaya ihtiyacım var gibi geldi ve bu şarkıyı dinledim; Blue Foundation - Whatch you sleeping bilmiyorum bana her zaman iyi geliyor belki sizede gelebilir.
Kim Jonghyun SM entertainment bünyesinde 2008 yılında kurulmuş Güney Kore'li müzik grubu Shinee'nin lideriydi. Henüz 27 yaşındaydı ve SM e ait olsun olmasın pek çok genç idolün hem öğretmeni hem arkadaşı hemde rol modeliydi. Sokaktan rastgele birini çevirip ona Jonghyun? diye sorduğunuzda size en alakasız insanın bile onunla ilgili güzel şeyler anlatabileceği, gerçekten iyi kalpli ve güleryüzlü bir inandı. 18 Aralık 2017'de kiraladığı küçük bir dairede ölü bulundu. Peki ne oldu bu güler yüzlü ve herkes den daha mutlu görmeye alıştığımız bu insana? Yada İdole mi demeliydim? Biliyorsunuz ki biz idollerinde insan olduklarını hatırlamaktan pek hoşlanmayız.
Yakın çevresinden yayılan bilgiler doğrultusunda herkes hükmünü verdi bile tek bir suçlu vardı; SM Entertainment. İnsanlar Jonghyun çok çalıştığı için öldü/Az çalıştığı için öldü./Baskıları kaldıramadığı için öldü. Diyerek kendilerini rahatlatmak ve "Şükür ki bizim grubumuz SM'e ait değil öyleyse bizim grubumuz her zaman sağlıklı kalabilir" diye umutlara tutunmaya devam etmek istiyor olabilir, ancak ne yazık ki mesele bu kadar basit değil. Mesele hiçbir zaman SM diyebileceğimiz kadar basit değildi. Karşımızda toplum baskısı ve depresyonla savaşıp kaybetmiş genç bir adam var. Hislerini milyonlarca kez anlatmaya duyurmaya çalışmış genç bir adam. Acının karanlık ağlarından kurtulamamış genç bir adam var. Bize, Shawol'lara ulaşmak için kendi şarkılarının hikayelerini anlattığı Skeleton Flower diye kitap yazmış bir adam. Ama biz
Duymadık.
Görmedik.
Duyamadık.
Göremedik.
Ne kadar acı içinde olduğunu.
Katil biz miydik? Bizi mutlu insanlar olmaktan alıkoyan o bit yeniği neydi? Ölmeyi düşündürtecek kadar insanı tüketen ne olabilirdi? Bilemeyiz. Ne düşündü, ne hissetti, ne gördü. Çünkü her insan farklıdır. Herkesin hassasiyeti, herkes de bardağı taşırtan nokta farklıdır. Cezaevleri farklı milyonlarca hikaye ile doludur çünkü herkesin gözünün karardığı noktada farklıdır. Yani; insanlara bunları bizde yaşıyoruz boşver! derken şunu düşünüyor muyuz; Bunları bizde yaşıyoruz ama aynı şeyleri mi hissediyoruz? Etkileri aynı mı? Değil.
Bence tam olarak şuan Kim Jonghyun bize örnek olmalı. Bize bir ders vermeli. Bize insan olmanın inceliklerini yeniden hatırlatmalı. İnsanlara kötüysen benimle konuşabilirsin diye içtenlikle yaklaşmanın önemini tekrar tek rar T E K R A R hatırlatmalı. Herkesin farklı olduğunu ve herkesin kendince özel olduğunu hatırlatmalı. İnsanları yalnızlığa itmenin yanlışlığını tekrar hatırlatmalı. Bizi hassas ve çevresine duyarlı insanlar yapmalı. Yapmalı ki yeni Jonghyunlar olmasına izin vermeyelim, onları kurtarıp sıkıca sarılıp geçicek, geçiyor, geçti diyebilelim.
Jonghyun'da böyle olsun isterdi.
Arkasında bıraktığı mektubu okurken düşünebildiğim ve gözyaşlarıma rağmen anlayabildiğim tek şey insanların kendisi gibi olmasını istemediğiydi. Buyüzden daha iyi insanlar olmalıyız. Kim Jonghyun için.
Kim Jonghyun SM entertainment bünyesinde 2008 yılında kurulmuş Güney Kore'li müzik grubu Shinee'nin lideriydi. Henüz 27 yaşındaydı ve SM e ait olsun olmasın pek çok genç idolün hem öğretmeni hem arkadaşı hemde rol modeliydi. Sokaktan rastgele birini çevirip ona Jonghyun? diye sorduğunuzda size en alakasız insanın bile onunla ilgili güzel şeyler anlatabileceği, gerçekten iyi kalpli ve güleryüzlü bir inandı. 18 Aralık 2017'de kiraladığı küçük bir dairede ölü bulundu. Peki ne oldu bu güler yüzlü ve herkes den daha mutlu görmeye alıştığımız bu insana? Yada İdole mi demeliydim? Biliyorsunuz ki biz idollerinde insan olduklarını hatırlamaktan pek hoşlanmayız.
Yakın çevresinden yayılan bilgiler doğrultusunda herkes hükmünü verdi bile tek bir suçlu vardı; SM Entertainment. İnsanlar Jonghyun çok çalıştığı için öldü/Az çalıştığı için öldü./Baskıları kaldıramadığı için öldü. Diyerek kendilerini rahatlatmak ve "Şükür ki bizim grubumuz SM'e ait değil öyleyse bizim grubumuz her zaman sağlıklı kalabilir" diye umutlara tutunmaya devam etmek istiyor olabilir, ancak ne yazık ki mesele bu kadar basit değil. Mesele hiçbir zaman SM diyebileceğimiz kadar basit değildi. Karşımızda toplum baskısı ve depresyonla savaşıp kaybetmiş genç bir adam var. Hislerini milyonlarca kez anlatmaya duyurmaya çalışmış genç bir adam. Acının karanlık ağlarından kurtulamamış genç bir adam var. Bize, Shawol'lara ulaşmak için kendi şarkılarının hikayelerini anlattığı Skeleton Flower diye kitap yazmış bir adam. Ama biz
Duymadık.
Görmedik.
Duyamadık.
Göremedik.
Ne kadar acı içinde olduğunu.
Katil biz miydik? Bizi mutlu insanlar olmaktan alıkoyan o bit yeniği neydi? Ölmeyi düşündürtecek kadar insanı tüketen ne olabilirdi? Bilemeyiz. Ne düşündü, ne hissetti, ne gördü. Çünkü her insan farklıdır. Herkesin hassasiyeti, herkes de bardağı taşırtan nokta farklıdır. Cezaevleri farklı milyonlarca hikaye ile doludur çünkü herkesin gözünün karardığı noktada farklıdır. Yani; insanlara bunları bizde yaşıyoruz boşver! derken şunu düşünüyor muyuz; Bunları bizde yaşıyoruz ama aynı şeyleri mi hissediyoruz? Etkileri aynı mı? Değil.
Bence tam olarak şuan Kim Jonghyun bize örnek olmalı. Bize bir ders vermeli. Bize insan olmanın inceliklerini yeniden hatırlatmalı. İnsanlara kötüysen benimle konuşabilirsin diye içtenlikle yaklaşmanın önemini tekrar tek rar T E K R A R hatırlatmalı. Herkesin farklı olduğunu ve herkesin kendince özel olduğunu hatırlatmalı. İnsanları yalnızlığa itmenin yanlışlığını tekrar hatırlatmalı. Bizi hassas ve çevresine duyarlı insanlar yapmalı. Yapmalı ki yeni Jonghyunlar olmasına izin vermeyelim, onları kurtarıp sıkıca sarılıp geçicek, geçiyor, geçti diyebilelim.
Jonghyun'da böyle olsun isterdi.
Arkasında bıraktığı mektubu okurken düşünebildiğim ve gözyaşlarıma rağmen anlayabildiğim tek şey insanların kendisi gibi olmasını istemediğiydi. Buyüzden daha iyi insanlar olmalıyız. Kim Jonghyun için.
8 Nisan 1990
18 Aralık ∞
Yorumlar
Yorum Gönder