Animeler vs Gerçek Hayat

 




Herkese merhabalarrr


Uzun bir süre sonra (4 yıl kadar) geri gelmeye ve bol bol yazmaya karar verdim çünkü bana iyi gelen tek şey yazmak ve bu her zaman böyleydi bence sizde bunun farkındaydınız çünkü tüm yazım hatalarıma rağmen yazılarım binlerce kez okundu. Ve bunun için samimi bir şekilde teşekkür ederim.


Evet gelelim Yalova kaymakamına.. Bugün ki konumuz ilişkiler ama anime evreni ve gerçek hayatı kıyaslamak istiyorum hatta direkt K-dramaları da bu çembere almak istiyorum çünkü TOPLUCA PSİKOLOJİMİZİ BOZDULAR.

Evet.

K-drama da veya animede kız küser çocuk onu saatlerce kar yağarken tapınakta bekler ve nihayet kızın kafasına dank eder ve çocuğa doğru koşar sonrada birlikte gün doğumunu bekleyip yeni yıla girerler... çok tatlı çok hoş ama gerçek hayatta kim bunu yapar ki belki You da ki  Joe sizi bekleyebilir karın altında saatlerce ama normal birinin bunu yapabileceğini zannetmiyorum.. Bu tarz yapımlarda göre göre normalimiz bu olmaya başladı ve beklentilerimiz arttı.. tabi ki beklentilerimizden gerçek hayattaki partnerlerimizin haberi yoktu ve gördüğümüz şeyleri istememiz günün sonunda bizi yordu, üzdü belki de depresyona soktu. Bu konu hakkında çok düşündüm.. Asya evreni komple toplanıp bize psikolojik bir tuzak mı kurdu yoksa bizim standartlarımız çok mu aşağıda? Normal olan ekstra effor sarf etmek mi yoksa asya evreni çok mu ütopik? Titanic The Notebook gibi filmler bize dışarıda bizi o filmlerdeki gibi sevebilecek insanlar olduğunu asla pes etmememiz gerektiğini mi anlatmaya çalışıyor yoksa biz şizofren miyiz? 

Animeler ile büyüdük ve k-dramalar ile devam ediyoruz belki hepsine belki hiçbirine devam etmiyoruz ama sormak istediğim tek bir şey var.. siz de durup durup neden ben Krito'nun Asunayı sevdiği gibi sevilmedim diyor musunuz yoksa gerçeklik algınız benimkinden daha mı iyi durumda?   


Yorumlar